Sovyetler Birliği’nin 53 yıl önce Venüs’e gönderdiği ancak Dünya yörüngesinde kalan Kosmos 482 adlı uzay sondası, bugün (10 Mayıs 2025) Dünya’ya geri döndü. Rusya’nın uzay ajansı Roscosmos, yaklaşık yarım ton ağırlığındaki sondanın Endonezya’nın batısında Hint Okyanusu’na güvenli bir şekilde düştüğünü resmi olarak açıkladı.
Kosmos 482 nereye düştü ve Sovyet uzay aracı Hint Okyanusu‘na mı düştü soruları yanıt buldu! Sovyetler Birliği’nin 53 yıl önce Venüs’e göndermeyi amaçladığı ancak roket arızası nedeniyle Dünya yörüngesinde mahsur kalan Kosmos 482 (Ne) adlı uzay aracı, yarım asırlık yörünge yolculuğunun ardından (Neden/Ne zaman) bugün, 10 Mayıs 2025’te (Ne zaman), Rus uzay ajansı Roscosmos’un (Kim) yaptığı açıklamaya göre Endonezya açıklarında Hint Okyanusu’na (Nereye) düştü (Nasıl). Bu gelişme, Türkiye dahil birçok ülkenin risk altında olduğu yönündeki önceki endişeleri tamamen sona erdirdi. İşte olayın tüm detayları ve bu olayın işaret ettiği daha büyük tehlike…
Kosmos 482 son dakika gelişmesiyle tüm dünyanın nefesini tutarak beklediği iniş, uzmanların öngördüğü gibi büyük ölçüde okyanusa denk geldi. Venüs’ün cehennemi atmosfer koşullarına dayanacak şekilde tasarlanan düşen Sovyet sondası özellikleri nedeniyle tek parça halinde mi düştüğü henüz kesinleşmese de, herhangi bir hasara yol açmadığı bildirildi. Yaklaşık 495 kg ağırlığındaki bu tarihi enkazın düşüşü, aynı zamanda artan uzay çöpü Dünya’ya düştü 2025 tartışmalarını da yeniden alevlendirdi. Peki, Roscosmos’un teyit ettiği bu düşüşün ardından başka riskler var mı ve bu olay bize ne anlatıyor?
KOSMOS 482’NİN 53 YILLIK UZAY MACERASI SONA ERDİ: İŞTE DÜŞTÜĞÜ YER VE ZAMAN!
Sovyetler Birliği’nin Venera programı kapsamında 1972 yılında Venüs’e iniş yapması amacıyla fırlatılan Kosmos 482 sondasının 53 yıllık uzay macerası sona erdi. Uzay aracı, 10 Mayıs 2025 tarihinde, Türkiye saati ile yaklaşık 09:24’te (06:24 GMT) Dünya atmosferine yeniden giriş yaptı. Rusya Federal Uzay Ajansı (Roscosmos) tarafından yapılan resmi açıklamaya göre, sonda Endonezya’nın başkenti Jakarta’nın batısında Hint Okyanusu’na düştü. Açıklamada, aracın zararsız bir şekilde denize düştüğü belirtildi.
Daha önce yapılan tahminlerde, Türkiye de dahil olmak üzere 52 derece kuzey ve 52 derece güney enlemleri arasındaki geniş bir alan potansiyel düşüş bölgesi olarak gösterilmişti. Ancak, enkazın okyanusa düşmesiyle bu risk ortadan kalkmış oldu.
VENÜS YOLCUSU KOSMOS 482’NİN BAŞARISIZ MİSYONU VE ÖZELLİKLERİ
Kosmos 482, aslında Dünya’nın cehennem sıcaklığındaki kız kardeşi Venüs’e gönderilmek üzere tasarlanmıştı. Ancak 1972’deki fırlatma sırasında yaşanan bir roket problemi nedeniyle araç, Dünya etrafında eliptik bir yörüngede mahsur kaldı. Atmosferik sürüklenme, 53 yıl boyunca sondayı yavaş ama istikrarlı bir şekilde aşağı çekti ve bu dramatik sonuca yol açtı.
Uzmanlar, Kosmos 482’nin Venüs’ün yoğun atmosferinde yüksek hızda bir yolculuğa dayanacak şekilde tasarlandığı için, Dünya atmosferine girişi sırasında tamamen yanmayıp tek parça halinde kalmış olabileceğini belirtiyor. Yaklaşık 1 metre genişliğinde ve 495 kilogram ağırlığında olan sondanın, eğer parçalanmadıysa, Dünya yüzeyine saatte yaklaşık 240 kilometre hızla çarpmış olabileceği tahmin ediliyor. Hollandalı uydu takipçisi Marco Langbroek’a göre, bu senaryoda çarpışmadaki kinetik enerji, 40-55 cm büyüklüğünde bir göktaşı parçasının çarpmasına benzer olacaktı.
UZAY ÇÖPÜ TEHLİKESİ BÜYÜYOR: KOSMOS 482 OLAYININ DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ
Kosmos 482’nin düşüşü, gezegenimizin yörüngesindeki giderek artan uzay çöpü sorununa bir kez daha dikkat çekti. Ortalama olarak, her gün üç büyük enkaz parçasının Dünya’ya geri düştüğü ve bu sayının gelecekte artmasının beklendiği ifade ediliyor. Avrupa Uzay Ajansı’na (ESA) göre, Dünya yörüngesinde yaklaşık 14.240 uydu bulunuyor ve bunların 11.400’ü aktif durumda. SpaceX’in Starlink gibi mega takımyıldız projeleri bu sayıyı hızla artırıyor.
Her bir yeniden girişin yaralanma veya maddi hasar riski çok küçük olsa da (enkazın çoğu havada yanıyor ve kalanlar genellikle okyanusa veya ıssız arazilere düşüyor), yeniden giriş hacmi arttıkça yıkıcı bir çarpma olasılığı da artıyor. Ayrıca, araştırmacılar yeniden giren uyduların yarattığı kirliliğe dikkat çekiyor; bu durum Dünya’nın ozon tabakasına zarar verebilir ve gezegenimizin iklimini etkileyebilir. ESA yetkilileri, artan uzay trafiğiyle birlikte gelecekte yeniden giriş frekanslarının daha da artmasını beklediklerini belirtiyor.